KAPISINI ÇALMAYA YÜZÜNÜZ OLSUN
Sevgili okurlarım merhaba, Hollanda’da 18 yaşımdan itibaren Philips Lighting fabrikasında elektronik cihazlar üzerine operatörlük yaptım. Türkiye’ye kesin dönüş yapan aileme her yaz tatilinde gidebilmek için bisikletle 38 yıl işe gidip geldim. Geçirdiğim ciddi sağlık sorunumdan dolayı aldığım bir kararla Antalya’ya kısmi olarak yerleştim. Uzun bir süre sonra iyi giden sağlık durumum, alışkanlıklarım dışında farklı bir şehirde yaşadığım uyum sorunum beni yeterince olgunlaştırdı ve ufacık şeylerden mutlu olmasını öğrendim!..
Yıllarca temiz havada bisikletle işe gidip gelmem yalnız manevi olarak değil, maddi olarak da çok iyi geldi. Arabaya harcayacağım sigorta parası, benzin parası ve tamir parası cüzdanımda kaldı. Akdeniz’in berrak sularında yenmiş olduğum sağlık sorunumla birlikte Antalya’yı çok sevdim. 38 yıllık birikimimi bir daire alarak taçlandırdım. Tanıdığım bir emlakçının kiralamasını istedim. Sağlık sorunlarından dolayı Almanya’da yaşamış bir buçuk yıldır Türkiye’de olan bir vatandaşa bir yıllık sözleşme yapıp dairemi kiraya verdik!..
Eşyalı kiraya verdiğim dairede beyaz eşya elektrik alındıktan sonra takılacak, kiracı dairedeki ufak tefek şeyleri aşırı bahane ederek: “Emlakçıyla muhatap olmak istemiyorum. Ev sahibi sizsiniz muhatabım siz olun.” Dedi.
Kiracımın bu isteğine kayıtsız kalmadım. Mahallemizden müşterisi olduğum esnaf arkadaşa: “Ahmet bey, çamaşır ve bulaşık makinesi takılacak, anahtar değişecek. Verdiğim adrese gidip gerekeni yapar mısınız?” Dedim.
Aynı gün Arçelik’ten aldığım klimalar takılacak. Kiracım aradı: “Aldığınız bu klima oturma odasına olmuyor. Lütfen servisle konuşun ve bu sorunu çözün. Çünkü gece yorganla dahi çok üşüdüm.” Dedi.
Servisle telefonda konuştum, ana hatta sorun olduğunu öğrendim. Arçelik bayisini tekrar aradım. Oraya uygun dedikleri 18’lik klimayı takmaları için talimat verdim ve kiracımı arayıp bildirdim: “Eviniz çok eski hiç durmadan sorunlar çıkıyor. Sizinle anlaşmamızda iki halı var. Oysa siz yalnızca oturma odasına halı koymuşsunuz. Emlakçıyla siz anlaştınız paramda gözünüz var. Sizler para yiyicisiniz, mafyasınız. Sizinle anlaşmamı bozuyorum, evinizden çıkıyorum. Eşyalı dairede her şeyin hazır çalışması gerekmiyor mu? Ben bu dairede sorun yaşamaktan bıktım, durmadan sorun çıkıyor.” Dedi.
Şaşırdım her şeyin aynı gün bitmesi için elimden geleni yaptım. İkici klima fiyatı 3950 TL ve adamın üşümemesi için o parayı verdim taktırdım. Fakat buna rağmen 100 TL’lik halıyı söz konusu ediyordu. Antalya’nın yerlisi yeri yurdu belli olan emlakçıyı ve beni para yiyici mafya yapıyordu. Anlaşmaya göre bir yıl evimde kalması gereken adamı o sözlere rağmen kırmadım. Buraların yabancısı yardım edeyim evimde rahat etsin istedim. Lakin kiracı
şahıs bu iyiliğimi kötüye kullanmaktan hiç çekinmedi: “Beyefendi iyiliğime karşılık bu yaptığınız çok ayıp. Asıl biz seni tanımıyoruz. Yeri yurdu belli insanlara bu söylediklerinizi söyleyemezsiniz. Sözleşmenizi fes edecekseniz emlakçıyla görüşmelisiniz benim yapabileceğim hiçbir şey yok.” Dedim ve nezaketen iyi günler dileyip telefonu kapattım.
Nazımın geçtiği emlakçıyı aradım: “Dairemin kiracısı bizi para yiyici yaptı. Mafya yaptı. Eğer ki, sakalını kesmezsen gelip ellerimle yolacağım. Öyle görkemli bir mekan sahibisin giyimine kuşamına dikkat et. Kendini bilmez dengesizler öyle şeylerle itamda bulunmasınlar.” Dedim.
Söylediklerime katıla katıla kahkaha atan emlakçı: “Adamı telefonundan engelle bir daha aramasın. Ben adamı arayıp gerekeni söyleyeceğim. Bu türden adamlar sorunlu adamlar, fazla dikkate alma.” Dedi.
Kiracım aynı gün içerisinde mesaj çekmiş: “Lütfen bana beddua etmeyin. İnanın siz ne gerekiyorsa yaptınız. Sizden tekrar tekrar özür diliyorum.”…
Eğer, özrünüz kabahatinizden büyükse defalarca özür dilemeniz hiçbir işe yaramıyor. Lütfen iyi niyetli insanları incitmekten uzak durun. Durdukları yerleri mekanları belli olan insanların ikinci kez kapısını çalmaya yüzünüz olsun, yürekten söyleyebileceğiniz iki kelime sözünüz olsun!..
Sevgi ve saygılarımla Zekiye Doğan