Maskeli Suratlar...
Sahte gülüşler, canımlar, cicimler artık hiç samimi bulmadığım sevgi sözcükleri olmaya başladı. Aile içinde ve canım dediklerimiz için kullandığımız kıymetli olan bu kelimeleri bazı zat'lar, sosyal medyada ve çevresinde yalakalık yapmak, şirin görünmek, bulunduğu makamı elinde tutabilmek adına görmediği ve tanımadığı, çevresinde bulunan insanlar için sırf menfaati uğruna bonkörce kullanıp değersizleştiriyorlar. Nedendir bilinmez ama bu karekterde ki iki yüzlü insanların çevresinde oldukça kalabalık arkadaş gurupları oluşmaktadır. Temeli yalan ve riyadan oluşan, sürekli değişime uğrayan bir gurup.
Dürüst, saf ve temiz kalpli insanlarımızın bazıları da bunu samimi bir duruş olarak algılıyor, psikolojik bir sevgi tutulmasına yakalanıyorlar.
Bu türde ki tipler her daim tehlike arz ederler. İki yüzlü, maskeli suratlar en aşağılık insan karakterleridir. Bir çırpıda hiç acımadan seni harcamaya müsaitlerdir. Yüzünüze gülüp, arkanızdan hiç çekinmeden söven insan müsvetteleridir.
Neler oluyor bize böyle, insanlık nereye gidiyor? Toplumun değer yargıları yokmu oluyor?
Bir insanin şeffaf olup doğal olması, günümüzde o kadar mı zorlaştı ?
Tabi ki hayır...
Bunların sebebi biz isek ortadan kaldiracak olanlarda yine bizleriz. Doğal ve samimi olalım.
Yalakalık, iki yüzlülük artık öyle bir ayyuka çıkmış ki doğru insanı bulmamız günümüzde neredeyse imkansızlaştı. İnsanlar doğallıktan uzaklaşırken yalancı kimliklere bürünür oldu. Toplumda ki ahlakı değerlerimiz linç ediliyor.
Sahte kimliklere sesleniyorum." Nereye kadar gidecek kendinizi ayaklar altına alarak, çirkin maskenizle hayat sürdürmeniz ? Menfaatiniz uğruna küçüldükçe küçülüyorsunuz. Siz devam edin entrikalarınıza. Sorun o değil, sorun çevrenizde ki düzgün insanların duygulari ile oynayıp, menfaatiniz çerçevesinde kullanarak onlara perde olmanız. Onların yeteneklerini ve başarılarını ortaya çıkmasını engellemeniz. Yalanla dolanla iç içe yaşamayı başarıyorsunuz, arsızca bundanda gurur duyyorsunuz. Sizler beş para etmez yüreklere sahipsiniz! Önce kendinize bir saygınız olsun. Sizin lugatınızda kalbinizin sesini dinlemek yok mu? "
Bu insanlar, aile içinde sevgi, saygı, güven ve dayanışmayı bulamamış yada bunun için mücadele etmekten kaçınmış kendilerini dış dünyada arama çabasına girmiş karekterlerdir. İç dünyalarında aslında yoğun stres ve gerginlik yaşarlar. Kendilerine dahi güvenleri yoktur. Sürekli tedirgindirler. Dolayısıyla çevresinde yakın ilişkiler de kuramazlar. Kursalar bile kısa sürelidir. Sahteciliğe yönelip iki yüzlü davranıp toplum kurallarını ihlal ederek kendi menfaatleri için egolarını tatmine giderler. Toplum içinde canbazlık yaparak iğrençleşmis karekterlerinin üzerlerini ustaca örtmeye çalışırlar.
Canımlarla, cicimlerle sırf menfaatleriniz için mavi boncuk dağıtarak, sahte gülüşlerle ortalarda dolaşıyorsunuz.
Ne haliniz varsa görün de, mülayım yaşantısı olan, güzel ahlaklı insanlarla uğraşmayı da bırakın artık! Dokunmayın. Kendiniz gibi o insanlarıda laf kalabalığı yapıp, çirkin emellerinizle temiz kalpleri kirletmeyin!
Şunu unutmayın ağır taşı yel kaldıramaz!
İçi boş bu insanları hayatımız boyunca sıkca görmemiz büyük olasılık. Onların şirin sözlerine, sahte gülücüklerine kanıp, dik ve onurlu duruşunuzu değersiz bu insanlar için yok etmeyin.
Müslüman her zaman akıllı ve uyanık olmalıdır. Hiç bir zaman ne olursa olsun, karşısında ki kim olursa olsun kendini kullandırmayan ve insanlarin zaafından faydalanıp onları kullanmayandır.
Doğru bildiğimiz insanlara sarılalım. Hayatı bizler zorlaştırıyoruz. Yaşanılır olan güzel, temiz, mutlu hayatımızı beş para etmezler yüzünden cehenneme çeviriyoruz.
Yaradanımıza her daim şükretmemiz gerekirken kendimizi alı koyyoruz. Hastalıklı kalpler çıkardık elbirliği ile.
Huzur , mutluluk, mütevazilik, hoşgörü, sevgi, saygı, samimiyet, sadakat gibi güzel ve anlamlı kavramları hayatımızdan çıkartmadığımız sürece hiç bir zaman problemli olan maskeli insanlar içimize giremezler. Girseler de çok duramaz bulunduğu yeri anında terk ederler. Çünki onlara bu temiz hava ağır gelir nefes alamazlar.
Bir insanın içinin ve dışının bir olması, yani olduğu gibi görünmesi, her zaman maske ile dolaşan, hastalıklı kalpli insanlardan, daha değerlidir.
Dürüstlük ve insanin şeffaf olmasi bir toplumda istenilen ruh olgunluğudur. Olması gereken tüm evrensel değerleride içinde barındırır
Herkeze, samimi, huzurlu, hoşgörülü, şeffaf ve sevdiklerinizle birlikte mütevazı bir hayat temenni ediyorum.
Sevgilerimle...
Fikriye Ayrancı Keper
Belçika-Genk 2018