Değerli Okurlarım,
"Chris Rock’a atılan tokat aslında Brutus’e atılmıştır" diyerek yazıya başlamak istiyorum. Bilen bilir, Chris Rock bir stand up sanatçısı Brutus ise kesin olmamakla beraber Jul Sezar’ın üvey oğlu ve Jul Sezar’ı hançerleyen ekibin başındaki senatördür. Aralarında 2000 yılı aşkın süre olsa da bu iki adam aynı tokadı yemiştir. Her ne kadar bu yazıda Chris Rock ve Brutus’tan bahsedecek olsam da asıl derdim hakkının yenildiğini düşündüğüm "adam gibi adam" Brutus’e hakkını teslim etmektir. Çünkü zaten Chris Rock bir şekilde rüzgarı arkasına aldı ve hakkı verildi.
Roma, M.Ö. mutlu mesut bir şekilde cumhuriyet ile yönetilirdi. Günümüzde halen daha bazı toplumlarda olmayan refahın ve değerlerin olması Roma’yı en büyük uygarlıklardan biri yapmıştır. “Bugün olsa yine olur” diyeceğimiz hadiseler, bir takım taht kavgaları meydana gelmiştir. İktidar, Romalı önde gelenlerin iştahını kabartmış Pompeius Magnus ve Jul Sezar gibi adamlar vergi, parasal konularda ayrıcalık elde etme ve lejyonlar kurmak için iktidarda ortaklıklar kurmuşlardır. Bu ittifaktan da son derece kazançlı çıkmışlardır. Pasta büyüdükçe bu ortaklıklar bozulmaya başlamış ve Sezar’ın yenilgisiyle sonuçlanmıştır.
Tarihin en büyük komutanlarından biri, Alman ve Rus diktatörlerinin isim babası Sezar yeniden güç toplamak için Orta Avrupa’ya saldırmış, Orta Avrupa’daki bütün dağınık kabileleri kılıçtan geçirmiş, büyük toprakları ve büyük savaş ganimetlerini elde etmiş ve son olarak büyük bir meydan okumayla Rubicon geçmiştir. Bundan sonraki dönemlerde savaşlar, barışlar, birtakım olaylar ve Sezar’ın Kloepatra’dan dünya tatlısı bir oğlu doğar, yıllar su gibi akar gider.
Yıllar sonra Roma’ya dönen Jul Sezar’ın kafasında bir fikir vardır. Roma Cumhuriyeti’ni imparatorluğa çevirip hanedanlık olarak yönetmek. Bunun için de çok güvendiği üvey oğlu, ünlü gariban halk adamı Brutusu’ü yanına çekmeye çalışır. Ancak Brutus hanedanlık fikrine karşı olan ve senato kararlarıyla roma halkının yönetilmesi gerektiğini düşünen namuslu bir adamdır. Brutus cumhuriyet değerlerine bağlıdır. O kadar bağlı ki diktatörlük ve hanedanlık sevdalısı Sezar’ı hançerlemiştir. Kendisine bırakılacak bir hanedanlığı reddedip üvey babasını hançerlemiş ve diktatörlüğü engellemiştir. ANCAK, günümüzde kendisine dair bilinen tek şey meşhur “SEN DE Mİ BRUTUS?” sözleridir.
Chris Rock ile alakasına gelecek olursak… Oscar töreninde Will Smirth’in eşinin görünüşüyle alakalı şakalar yapmış ve Will Smith de tokat atmıştır. Bu olayın öncesinin de olduğu öğrenilmiştir. Rock son gösterisinde bu konuya değiniyor. Will Smith’in eşi, sansasyonel bir hayatı olan bunu saklamayan hatta paylaşan bir ünlüdür. Dolaysıyla medyanın da yoğun ilgisi olan bir kişidir. Belli ki komedyenler ve rapçiler için malzeme olarak görülmektedir. Hatta Rock gösterisinde 50 Cent’in de Will Smith’in eşine küfür ettiğini ve gücünün kendisine yettiğini söyler. Gerçekten de sahnede 50 Cent olsa Will Smith sahneye atlayacak mıydı acaba?
Konuyu getirmeye çalıştığım yer tam da burası. İnsanların olaylar karşısındaki tepkileri muhatabına göre değişiyor. Belki de bu olağandır da. Bizler gerçekten de dişimize göre birini bulduğumuzda hemen nasıl ağız tadıyla karşılık veriyoruz.
Chris Rock Will Smith’in dişine göreydi ve Brutus roma halkının veya günümüze kadar bütün halkların dişine göreydi. Dünyadaki tüm askerler, yönetenler hatta tüm insanlık bir hanedanlık kurmaya çalışan ve şan şöhret ve büyük ihtimalle kişisel servet merakı olan birini seçiyor. Milattan önce 40 yıllarında dahi Cumhuriyet, Senato gibi kurumlara sahip bir topluma diktatörlük getirmeye çalışan Jul Sezar’ı kahramanlaştırıyor. Kim çocuğunun adını Brutus koyar…
İnsanlar hep güçlünün yanında yer alacaktır. Selective outrage (seçici zorbalık) vardır ve bir yerde size ve sizin desteklediğiniz kişiye karşı kullanılacaktır. Aynı şeyi başkası yapsın alkışlanacak, sen ve senin tarafın yaptığında da yuhalanacak ya da tam tersi. Bu tutum doğru mudur yanlış mıdır tartışmıyorum ancak bunun farkında olup nerede durduğunuzu ve kalabalığında nerede duracağınızı bilebilirsiniz.
Tabii ki burada nerede durmamız gerektiği ile alakalı bir tavsiye yoktur. Sadece Brutus ile ihanet kelimesi nasıl oldu da bir araya geldi bunu düşünmeye sevk ediyorum. Biz hayatımızda neler yapıyoruz, hangi kelimelerle yan yana geliyoruz ve nasıl anılacağız?
Herkese sevgiler…
Yorum Yazın
Facebook Yorum