SERÇENİN SÖYLEDİKLERİ
Karşımda çınar ağacı, dalları arasında serçe kuşu, ürkek ürkek etrafına bakıyor. Tatlı bir sonbahar rüzgarı ne serçeyi dinliyor ne de ağacı. Çınarın sararan yapraklarını azar azar döküyor. Rüzgarın ıslığı eşliğinde yaprakların salına salına düşüşüne bakıyoruz. Serçe arada bana doğru kaçamak bakışlar atıyor. Uzun zamandır yaptığımız şey bu galiba. Karanlığın içinde birbirimize bakmak. Pek çoğumuz böyleyiz şu aralar. Karanlıkta birbirimize bakıyoruz.
"Herkesin derdi kendine, dünyanınki hepimize." demiş Ferdinand Celine. Serçe de kendi derdinde biliyorum. Ötüşü; kısa, neşeli, cıvıltılı olsa da endişeli. Serçeler çalı çırpıdan yaptıkları yuvalarını kıl, yün ile döşerler. Yuvasına bir şeyler taşımak telaşında olmalı. Kışı atlatmak ve hayatta kalmak için mücadele verecek. Bu kış serçe için her şey yolunda gidecek mi? Kimbilir...
https://www.markamama.com.tr/sercelerin-dunyasi-serce-turleri-ozellikleri-ve-bakimi
Son zamanlarda ülkemdeki bütün olumsuzluklara karşın yeni yerler görmek isteği depreşiyor içimde. Her şeyi yeniden keşfetmek , bir şeylere yeniden başlamak, umutlanmak, özlemek, hep iyi şeyler görmek, iyi şeyler hayal etmek. Korkularımdan kaçmak, umutlarımı cebimde taşımak istiyorum.
"Serçeler ağlayınca ölürler." diye lirik bir söylem vardır. Göç yoluna düşen göçmen kuşlar varmak istedikleri yere vardılar mı bilmiyorum ama ağaçtaki serçe bizimle. Yuvası için, yavruları için, hayatta kalmak için mücadele veriyor.
Her gün yeni gündemlerle ruhumuzdan, ilkelerimizden geleceğimizden kayıplar veriyoruz, hiç olmaz dediğimiz şeyler oluyor, bel bağladıklarımız satışa geliyor, ilkeleri çıkarları için harcayanlar yüzünden teker teker ölüyoruz. Hayatın toz pembe olmadığı, insanların kendilerini kandıramadıkları ya da sürekli kendini kandırdığı zamanları yaşıyoruz.
Evet insan toplumsal bir varlıktır ama birbirimize kötülük etmenin anlamı yok. Bu aralar kendimize dönmek, içimize bakmak, dostlardan arkadaşlardan uzaklaşmak, yalnızlığımızla mutlu olmamız gerekiyor. Yalnızlık insanın kendi içine başlattığı yolculukmuş. Şartlar insanı bu hale getiriyor maalesef. O zaman bu yolculuğu verimli, dolu dolu geçirmek için uğraşalım.
Elbet bu yolculuk da bitecek insan yeniden özgür ve mutlu olacak. Bu sıkıştırılmışlık, kapana kıstırılmışlık duygusundan kurtulacak. İnsan nefes aldığı sürece umut da onunla olacak. Yeter ki biz inançlarımızdan, ilkelerimizden, bu ülkeyi ayakta tutan dinamiklerden, Atatürk’ten vazgeçmeyelim.
Şair Suat Taşer’in dediği gibi "Serçe kuşu gibidir hayat
Dal yorulur, serçe yorulmaz."
Yorum Yazın
Facebook Yorum