YÜREĞİMİZE KURŞUN SIKIYOR
İstanbul’da 10 Aralık 2016’da terör saldırısında Beşiktaş Bursa maçı sonrası 36 emniyet mensubumuzu 8 sivil vatandaşımızı canlı bombayla şehit eden teröristler yüreğimizi cayır cayır yaktılar. Acımı öfkemi atlatmak için sahilde yürümeye çıktım. Güvenliği sağlayan Motorlu Yunuslarla karşılaştım gözyaşlarıma hakim olamadım. Yiğit ana kuzularını görünce ölen Polislerimiz ve 17 yaşında (Ministerie Van Defensie) Savunma Bakanlığı’na asker olan oğlum aklıma geldi. Avrupa Parlamentosu’nda toplam 736 milletvekilinin sadece iki üyesi terör örgütü PKK'ya karşı oluyorsa Birliğin ruh halinin açık ve net bir tablo sergilemesi beni derinden yaralıyor, acı veriyor… İkinci Dünya Savaşı’ndan çıkmış olan Avrupa Türkiye’den doktor kontrolünden geçirerek: “Anadolu Aslanları” unvanını verdikleri Türklerle ülkelerinin bu hale gelmesini sağladılar. Biz o Türklerin çocuklarıyız torunlarıyız. Anavatanım kan gölü askerim polisim sivilim canlı bombalarla acımadan öldürülüyor. Baba-vatanımız bildiğimiz ebelerimizin dedelerimizin ikinci vatanı olan Avrupa’nın PKK IŞİT PYD ve DEAŞ terör örgütlerine silah maddi manevi yardım ve açıktan politik destekleri anlımızın ortasına yüreğimize kurşun sıkıyor… Asırlar boyunca farklı kültürleri din dil ırk renk mezhep gözetmeden ayrımcılık yapmadan tüm farklı renkleri bağrında barındıran anavatanıma ders vermeye kalkanların yurdum insanlardan ders alması gerekiyordu…
Avrupa’daki yazılı ve görsel basının çoğunluğu Türkiye’ye karşı acımadan tek yönlü karalama kampanyası başlatıyor. Avrupa’da melezler hariç yedi milyon Türk yaşıyor ve atalarımız o ülkeleri bizlere yuva yaptılar ikinci vatan yaptılar. Siz sayın demokratlar terörü açıktan veya üstü kapalı destekleyerek Türk asıllı Avrupalı gençlerin durumunu göz önünde bulunduruyor musunuz? 15 Temmuz 2016 FETÖ teröründen sonra darbeyi tüm zorlukları atlatıp denge sağlamaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına diktatör sıfatı yakıştırıp ortalığı bulandırmaya iç işlerimize burnunuzu sokmaya hala devam ediyorsunuz…
Peki, sıradan bir vatandaşınız olarak soruyorum. Sizin iç işlerinize karışanlara nasıl bir tepki verirsiniz?
Nasıl bir tutum sergilersiniz?
Nasıl bir uyarıda bulunursunuz? Nasıl bir dış politika yürütürsünüz?
Askerinize polisinize sivil vatandaşlarınıza kurşun sıksalar ve canlı bombalarla telef etseler ve bu teröristleri ülkelerinde maddi manevi destekleseler sizler ne yapardınız, nasıl bir karar mekanizması uygulardınız? Türkiye Cumhuriyeti Orta Doğu’yla Avrupa arasındaki önemli bir köprüdür siz bu köprüyü yıkmaya kalkarsanız bizlerle birlikte sizlerde yıkılacaksınız. Bu çok ciddi durumun farkına varıp ülkelerinizde sakladığınız eli kanlı cani teröristleri Türkiye’ye ne zaman teslim edeceksiniz? 22. Mart 2016 sonrası Belçika Zeventem Havalimanında ağır silahlı askerlerle donatılmış gördüğümde gözyaşlarıma hakim olamayıp askerin gözlerine bakarak: “Geçmiş olsun.” …
Dediğimde asker duygulanıp: “Hoş geldin.” …
Demişti, ama ben sizin bu duyarsız tutumlarınızla hoş bulmadım. Avrupa’nın Amerika’nın teröre karşı tutumları affedilir gibi değil, bu kadar adaletsizlik haksızlık karşısında ben insanlığımdan utanıyorum. Dünyadaki bütün insanlara işte var aşta var ekmekte var. Dünyayı yöneten sayın demokratlar Afrika’da Asya’da Orta Doğu’da NATO Müttefikiniz olan Türkiye’de çocuklar insanlar neden ve niçin ölüyor? Tesadüfe bakın Türkiye Cumhuriyeti Başkanını seçmeye hazırlanıyorken Türk ulusunu etnik kökenlerle karşı karşıya getirmenizin ayrımcılık ırkçılık faşistlik tohumları ekmenizin asıl nedenleri sebepleri nelerdir? Babam anam ben oğlum ve Hollandalı gelinim şimdiyse üç torunum. Türkiye anavatanımız Hollanda Baba-vatanımız. Birinci kuşak Türkler en ağır şartlarda çalışmışlar sizin zor günlerinizde sizinle birlikte olmuşlar hem de misafir işçi olarak. İkinci üçüncü ve dördüncü kuşak Türkler kaldıkları Avrupa ülkelerinin asil asli vatandaşlarıdır. Büyük dedelerinin anavatanı bitip tükenmeyen kan gölüne çevrilirse, doğup büyüdükleri Baba-vatanları o cani teröristleri ülkelerinde koruyup kollarsa ve her türlü desteklerini verirlerse o yavruların o çocukların psikolojisine ne olacak acaba? 10 Aralık 2016 İnsan Hakları Günü! Bu tarih size neyi hatırlatıyor?
Bu nasıl bir tesadüf ki, İnsan Hakları Günü’nde NATO müttefiki Türkiye yine kan gölüne çevriliyor… Soruyorum, İnsan Hakları Temsilcileri hani neredeler? Soruyorum, İnsan Hakları savunucuları Aktivistler hani neredeler? Soruyorum, İnsan Hakları savunucuları demokratlar hani neredeler?
Sizler NATO müttefiki Türkiye’ye yanlış tutumunuzla, yanlı politikalarınızla biz Türk Asıllı Avrupalıları acımasızca anavatanımızdan Baba-vatanımızdan uzak tutup yoksun bırakmıyor musunuz? Sıradan bir Türk Asıllı Hollanda vatandaşı olarak soruyorum. Dünya ülkelerini yöneten sayın devlet adamları Afrika'da aç yaşamak veya Türkiye’de ve Orta Doğu’da bombalar arasında yaşamak ister misiniz? Sanmıyorum yaşayamazsınız o zaman demokrat devlet adamları olduğunuzu dünyaya eli kanlı terör canavarlarına göstermeniz gerekmiyor mu? Dünya devletlerinin gidişatını belirleyen sayın güçler, Afrika'da açlığa Orta Doğu’da kan gölüne ülkesini terk etmek zorunda kalıp Türk devletine sığınan dört milyon mültecinin göç sorununa, anavatanımda askerlerimin polislerimin sivillerimin boş yere ölümüne ne zaman son vereceksiniz?
Sizler eli kanlı canavar teröristleri ülkenizde beslediğiniz müddetçe, Türkiye’ye teslim etmeyip Avrupa ülkelerinde barındırdığınız sürece kuru kuruya boş lügat ve boş laflarla Türkiye’nin yanındayız mesajlarınızla ne kadar ciddisiniz?
Ne kadar inandırıcısınız?
Ne kadar müttefiksiniz?
Unutmayın biz Türkler tutunduğumuz dalı kesenlerden olmadık olmayacağız. Anavatanımızda ve Baba-vatanımızda hak yolunda adalet yolunda insanca insan gibi yaşamak istiyoruz. Müttefik olarak yararınız dokunmuyor zararınız oldukça fazla mülteciler konusunda alın fazlalığı anavatanımdan…