Yüzünü güneşe dönmek
Fikret AYDEMİR
Anadolu’da “güneş” bir tanrıdır. Güneş, koruyucudur ve bütün evrenin yöneticisidir. Tanrı kabul edilen Güneş canlılığın ve yaşamın kaynağıdır. Güneş kraldır ve Anadolu’da yeryüzünü yöneten kralların güneşin soyundan geldiğine inanılır. Güneş tanrısına Anadolu’da; Hititler’de Utu, Luviler’de Şimeğe, Mitanniler’de Mitra, Urartular’da Ardini adı verilmiş. Frigler’de Sabazios, Likyalılar’da Apollon’dur güneş tanrısı. Mezopotamya’nın güneş tanrısı Utu ile Apollon aynıdır. Apollon öyle bir güneş tanrısıdır ki, bütün iyiliklerin onun sayesinde olduğuna inanılmış.
Altaylı Şamanistler “güneş” üzerine ant içerlerdi.
Altaylılara göre güneş “ana,” ay ise “ata” sayılırdı.
Şamanizm inancına göre kötü ruhlar “güneş” ve “ay” ile hep mücadele halindedir.
Yeşim Ustaoğlu’nun 1999’da çektiği umut filmlerinden biri olan filmin adı da “Güneşe Yolculuk”tur. Onlarca ulusal ve uluslararası ödül kazanan “Güneşe Yolculuk”ta Mehmet ve Berzan’ın geleceğe dair umutları anlatılır ustalıkla “Güneşe Yolculuk”da.
“Akın var güneşe akın!
Güneşi zapt edeceğiz
güneşin zaptı yakın!”
Dizelerinin yer aldığı “Güneşi İçenlerin Türküsü” adlı şiirinde şair Nazım Hikmet de umudun simgesi olarak güneşi görür.
AB’den güneş reformu
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, tüketicileri fiyat artışlarından korumak için elektrik piyasası kurallarını değiştirmeye ve sabit fiyatlı elektrik sözleşmeleri kullanımını yaygınlaştırmaya yönelik reform teklifi hazırlıyor. Reform paketinde, tüketiciler güneş veya rüzgâr enerjisine yatırım yapabilmeleri öngörülüyor. Bina çatılarındaki güneş panellerinden üretilecek elektrik sadece tedarikçilere değil depolanarak üçüncü şahıslara da satabilme olanağı getiriyor. AB güneş, rüzgâr, jeotermal, hidroelektrik ve nükleer kaynaklardan elektrik üretimine yönelik yeni yatırımlar için kamu desteği, elektrik tüketiminde sözleşmelerinin açılış ve kapanış fiyatları arasındaki farkın kar veya zarar olarak ödenmesine yönelik fark düzenlemeleri yapılacak.
Dirençli kentler için güneş enerjisi önerisi
İklim ve çevre alanında faaliyet gösteren Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), Greenpeace, WWF-Türkiye, Ekosfer, Yeşil Düşünce Derneği, Ege Orman Vakfı, İklim için 350 ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği, “deprem acil müdahale ve yeniden inşa sürecinde güneş enerjisinin rolü” başlıklı rapor hazırladı.
Sivil Toplum Kuruluşları, depremlerin ardından “afete dirençli kentler için güneş enerjisinin yeni planlama süreçlerine dahil edilmesi” çağrısı yaptı.
Raporda, afet gibi acil durumlarda güneş enerjisi sistemlerinin hayati öneme sahip olduğu vurgulanarak, güneşin afet durumlarındaki kilit rolünün yanında yenilenebilir, temiz ve ekonomik olması nedeniyle de afete dirençli kentlerin ana unsurlarından biri olması gerektiği ifade edildi.
Yeni binalara güneş paneli konulmasının yasal düzenlemeyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından zorunlu hale getirilmesi istenen raporda, trafo merkezlerinin mikro şebekeye uygun ve yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme girmesine olanak verecek şekilde daha yüksek kapasiteyle kurulması istendi.
STK'ler, yeni yapılacak binaların çatılarının güneş panelleri yerleştirmeye hazır olması, binaların ve kentlerin elektrik altyapısının binadaki tüm enerji ihtiyacının karşılayacak şekilde inşa edilmesi, otopark, pazar yeri gibi ortak kullanım alanlarının çatılarına güneş paneli konulmasının yasal düzenlemeyle zorunlu hale getirilmesi önerildi.
Potansiyeli kullanmamak
Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu “Ember-Climate” tarafından Türkiye'nin güneş enerjisi potansiyeline ilişkin yayımlanan bir analize göre, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Van, Mersin, Karaman, Niğde, Aksaray, Antalya, Burdur ve Muğla Türkiye'de en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip şehirler olarak gösteriliyor. Coğrafyasında, inancında, kültüründe ve sanatında “güneşi” merkeze oturtan Anadolu insanının güneşten yararlanmaması ne yaman çelişki. Yüzünü güneşe dönerek dualar eden Anadolu insanının var olan potansiyeli kullanmaması en büyük eksikliklerimizden biri ülke olarak.
Ve gri ve soğuk ve ıslak ülkede son 33 yılını geçiren biri olarak her Türkiye’ye gelişimde, güneş enerjisinden neden yeterince faydalanmadığımızı sorarım kendime…
https://www.dunya.com/kose-yazisi/soguk-savas-sonrasinin-sonrasindayiz/691733
Yorum Yazın
Facebook Yorum