"Türküm diyen her şehir her kasaba ve en küçük Türk köyü bile Gazianteplileri Kahramanlık timsali olarak alabilirler. "
Mustafa Kemal Atatürk
Savaş bitip, Zaferimiz tamamlandığında Gaziantep halkını böyle övgüyle onurlandırmıştır.
O günde, bu gün ki gibi ülkemizin dört bir yanından kuşatılmış planlarıyla, akla gelmedik oyunlar yazılıp oynatılıyordu.
Mondros ateşkes antlaşmasıdnan sonra batılı ülkelerin Türkiye üzerinde iştahları kabarmıştı. Ingiltere, Fransa ve italya bir araya gelerek plan yaparlar. Bu plan Anadolu'yu işgal planıydı. Ingilizler: Musul, Kerkük
İtalyanlar: Antalya, Konya
Fransızlar: Gaziantep, Adana, K.Maraş ve Şanlıurfa bu bölgelere sahip olmak için ordularını gönderirler ve şehirleri kuşatma altına alırlar. Kahramanmaraş'ta 22 gün, Şanlıurfa' da 63 gün ve Gaziantep'te 15 ay savaş devam eder.
Gaziantep'te halk, fakir bir devrin halkı ve bir ülkeyle savaşmak zorunda kalması çok düşündürücü. 20 bin nüfusu olan bu şehir savaşarak, resmi hastahane kayıtlarına göre olan rakamlarla 6317 ve gayrı resmi olan rakamlar 13.000 şehit vermiştir. O dönemde direk şehit olanların çoğunu köylerde direk mezarlara veya o anki savaş yapılan mevzilerin yanlarına defnedilmiş ve bunlar resmi rakamlara girmeyenler kısmında kalmıştır.
Gaziantepli sonuna kadar savaşıp mücadelesini vererek tankların önüne atılıp "Demir yığınıyla adam dövüşür mü? İn aşağıda dövüşelim." diyerek haykıranlari bile var. Hiç bir Gaziantepli sınırımız olan Suriye'ye kaçmamıştır ve şehrini terk etmemiştir. Yiğitçe savaşmış, ya istiklal ya ölüm demistir ve sonuna kadar savaşıp teslim olmamıştır.
Dünyada başka örneği olmayan bir ilk yaşandı. Gaziantepte bir şehrin bir devletle savaştığı yerdir. Gaziantep, bu yüzden ki Gazilik unvanını aldığı gibi, Atatürk de şöyle demiş, "Ben Gazianteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki onlar yalınız Gaziantep i değil Türkiye yi de kurtardılar. " diyerek Gaziantep'e övgülerde bulunmuştur.
Bu gün ise yine ülkemiz kuşatma altına alınmak istenmektedir. Komşu ülkelerde çıkarılan kargaşaların başka sebepleri var aslında. Türk'ün gücünü test ediyorlar ki savaş ortamına çekilmek istenmektedir. Müttefiğimiz olan art niyetli ortaklarımız, terörü besleyip karşımıza çıkarıyorlar ve sonrada şu gurup terörist, şu gurup değil diyorlar. Biz biliyoruz ki dost görünen müttefiklerimiz dost değil, bizim gizli düşmanlarımızdır. Şöyle kafamızı kaldırıp bakarsak meydan da yani ABD yıllarca terörü besledi ve "ben çekiliyorum" dedi ki ben buna inanmıyorum vardır bir pislik bu işte de, yerine Fransa çıktı ben bakar beslerim dedi. Türk'ler kazdıkları çukurlara gömecek onları.
Güzel bir sözümüz vardır.
"Türk'ün işi zordur Dünya ile savaşır. Bizimle savaşanın işi daha zordur çünkü Türk ile savaşır."
Kurtuluşumuzun 97. yıldönümü kutlu olsun
Mehmet ÖZKARAMAN